16 Şubat 2011 Çarşamba

konya bozkır

Bozkır' daki insanların günlük hayatlarında kullanmış oldukları konuşma dilleri, Türkiye Türkçesi' nin; saflığına, arılığına, sadeliğine, temizliğine ve duruluğuna ülkemizdeki en güzel örneklerden birisi olması açısından önem arz etmektedir.
Bozkırlıların günlük hayatta kullandıkları konuşma diline ait tespiti yapılabilen kelimeler aşağıda alfabetik şekilde sıralanmıştır.

A
Aarı (Añarı) :Boyunca, hizasınca, takip ederek
Aba :Abla
Abdıl :Avlu
Absab :Çamaşır
Acans :Ajans, haber.
Accık :Azıcık.
Ağa :Ağabey.
Ağı :Zehir
Ağşam :Akşam.
Ahmat :Ahmet
Alettirik :Elektrik.
Alı :Ali
Alıç :Yabani elma
Alık :Merkebin üstüne atılan paçavra.
Allehem :Galiba, herhalde.
Allengirli :Gösterişli, dolaşık anlamlarında kullanılır.
Alma :Elma.
Ana :Anne.
Anamil :Annemgil.
Angışmak :Tırmanmak.
Annaç :Karşımda, yamacımda.
Arık :Küçük su yolu.
Armıt :Armut.
Aş :Yemek
Aşna :Haşarı, yaramaz.
Aspap, asbap :Elbise.
Atgı :1-Kaşkol, 2-Harman aleti.
Avar :Sebzelik.
Avgas :Suyun önüne çekilen küçük set.
Aydaş :Zayıf kalmış, gelişmemiş.
B
Baç :Hayvan pazarında Belediyece hayvan alım satımlarındaki vergi.
Babıç :Ayakkabı
Babamil :Babamgil
Badılcan :Patlıcan
Bağırtlak :Boyuna, bağıra dolanan böz örtü.
Bahalı :Pahalı
Baklavu :Baklava.
Bangga :Banka
Barı :Yığılma, bir yüzeyde birikme.
Barnak :Parmak.
Basındık :Bastık
Batırık :Bulgur veya düğüden yapılan mahalli bir yemek türü.
Batma :Çeşmelerin önündeki küçük havuz
Batman :Eskiden, iki-sekiz okka arasında değişen ağırlıklara verilen
Ağırlık ölçüsü birimidir. (1 Okka = 1.283 gram)
Bazar :Pazar
Bayam :Badem
Beğensimemek :Beğenmemek.
Belik, Belinik :Bölünük, bölünmüş.
Beneğarı :Düne göre daha iyi.
Beketmek :Kapatmak (tencere, çömlek gibi şeyleri.)
Beldenat :Dişli harman aleti.
Beze :Yufka açmak için hamurdan koparılan yumurta büyüklüğündeki parça.
Bicama :Pijama.
Bicik :Göğüs, meme
Bidik,bittik :Mayalı ekmek.
Birki :Sanki.
Birerleş :Birlikte, yardımlaşarak.
Bistancık :Kertenkele yavrusu
Bişek :Yayık aleti.
Bişi :Tavada yapılan hamur kabartması.
Bişirgeç :Ekmeği sac üstünde çevirmeye yarayan ağaçtan alet.
Bitik :Pekmezin kristalleşmiş hali
Boduç :Orta boyla su testisi.
Bohca :Köy ihtiyar heyetinin köylüden aldığı bir çeşit vergi adı.
Boranı :Pancar ve kabaktan yapılan yemek.
Böcü :Böcek.
Böğelek :Meyve ağaçlarında görülen bir hastalık türü.
Böğet :Set, barikat
Böğün :Bugün.
Böyrek :1-Börek 2-Böbrek anlamlarında kullanılmaktadır.
Böyü :Akrep
Böyüğana :Büyükanne.
Bula :Dişi piliç
Bullar :Buralar.
Buñ :Sıkıntı, darlık.
Bungar :Pınar
Buturak :Dikenli bir bitki tohumu.
Buzavu :Buzağı.
Büber :Biber
Bülüç :Piliç.
Bürlü :1-Bütünce, 2-Örtülü.
C-Ç
Canavar :Dar anlamda kurt
Cevüz :Ceviz
Cerge :İlkel çadır.
Cezir :Havuç
Cıbıl :Zayıf
Cığa :Süslü gelin başı
Cıplanmak :Soyunmak.
Cırcır :1-Fermuar 2-Patoz anlamlarında kullanılmaktadır.
Cırcavuk :Salatası yapılan, yenebilen lezzetli bir ot.
Cice :Abla.
Cibilliyet :Soy, nesep.
Cidav :Kavga.
Civan :Delikanlı, yiğit
Combarlak :Takla atmak.
Cozuttu :Şaşırttı, dağıttı
Cumağı, cumayı :Cuma.
Cürbüzük :Mızmız, sıska
Çabaltı :Gayret göstermek
Çalağan, Çalağan otu :Zehirleyen, taze iken zehirli olan yabani bir bitki adı.
Çalgarağı :Ekini çabuk biçmek için kullanılan bir tür büyük orak.
Çalmak :1-Çalmak 2-Zehirlemek anlamlarında kullanılır.
Çamır :Çamur
Çamış :Huysuz at, katır veya eşek.
Çapıt :Bez, paçavra
Çatalçöp :Kuş lastiği.
Çebiç :Keçi ile oğlak arası.
Çemkirmek :Bağırarak, haykırarak konuşmak, havlamak.
Çıkla :Saf, sadece, tek anlamlarında.
Çimmek :Yıkanmak, yüzmek, banyo yapmak.
Çleng :Çatının damın saçağı.
Çınggıl :Küçük üzüm taneleri.
Çıtlık (çırtlık veya cırtlık) :Çitlenbiğin meyvesi.
Çilte :Minder.
Çizi :Sebze ekilmiş küçük parçalar.
Çölte :İki ağızlı küçük kazma.
Çömmek :Çömelmek, oturmak.
Çötüre :Ağzı açık, su içilecek kap.
Çükür :Kazma aleti.
D
Dağan :Yayığın kurulduğu ağaç.
Dağar :Büyük küp.
Dahana :İşte, orada.
Dakım :1-Ağızlık (sigara içmede kullanılan) 2-Takım
Dastar :Başörtüsü.
Daş :Taş
Dayak :1-Merdiven 2-Tutanak.
Dene :Tane.
Desti :Testi.
Deşdiksire :Deştikçe
Dığan :Toprak kap.
Dıkı, dıkıcık :Biraz, birazcık
Dırendiz :Gergin tutmak
Dibek :Buğday dövülen içi oyulu taş.
Dirhem :Eskiden kullanılan bir ağırlık ölçüsü birimidir. Okkanın (1.283
gram ağılığındaki değere 1 okka denilirdi.) dört yüzde biri olan
3.25 grama 1 dirhem adı verilirdi.
Diğdel :Zayıf.
Diğverin :Deyiverin
Direzi :Zorlanan, zorlanmış
Diynek :Değnek.
Diyze :Teyze.
Dizek :Balıkların dizildiği ağaç dalı.
Dokdur :Doktor, hekim.
Dolak :Ayaktan dize kadar sarılan yün kumaş parçası.
Döşşek :Yer yatağı.
Duzlugara :Nohudun su içinde ıslatılıp, şişinceye kadar bekletilmesi ile süzülerek tuzlanması ve kavrulması sonunda elde edilen yiyeceğe verilen isimdir.
Dörpü :Törpü, eğe aleti.
Düğe :Dişi dana.
Düğen :Düven ya da döven.
Düggan :Dükkân
Düğüşşü :Gelinin yanında dolanan kadınlar.
Dünek :Tünek
Dürü :Erkek tarafından kız evine gönderilen hediye.
E-F
Ebe :Büyükanne.
Eğerçi (Eñerciğime) :Eğer ki,
Eğişmeç :Kirman
Ehliz :Uysal, söz dinleyen.
Eksıranı :Hamur kesmeye ve sıyırmaya yarayan keski aleti.
Ekşigara :Bir üzüm çeşidi.
El :1-Organ 2-Havaneli.
Elcek :1-Eldiven 2-Değirmenin taşının oynamamasını sağlayan tahta.
Ele!-Elh :Şaşırma, hayret anında söylenen söz.
Elganem (Elgama) :Çaresiz, bir iş becermekten aciz
Ellehem :Herhalde
Elevetsiz :Beceriksiz
Ember :Ucu çivili sopa.
Eşki :1-Ekşi 2-Salça
Eteñli :Geniş, enli.
Evedi :Acele, hemen.
Evtiklemek :Telaşa kapılmak
Ezen :Ezan.
Falaka :Çift sürerken hayvanların bağlandığı yer.
Fakır :Fakir
Fer :Işık.
Firik :Erkek piliç
Fişne :Vişne
Furun :Fırın.
G
Gaba :Kaba.
Gabaağaç :Meşe ağacına verilen isim.
Gabık :Kabuk
Gabırga :Kaburga
Gabış :Boynuzu olmayan keçiye verilen isim.
Galgımak :Zıplamak, hoplamak.
Galle :Haşlanmış pancar
Ganglı :Kağnı
Gaplangabağı :Kaplumbağa
Garağasbennek :Göz göre göre
Garamık :Bir çeşit dikenli çalı.
Gartınık :Kart, yaşlı
Gasaltmak :Oturtmak, yüceltmek
Gastan, gastancık :Mahsustan, rol icabı.
Gatleyen veya gatiyyen :Kat’ iyyen
Gavenez :Domates
Gavut :Öğütülmüş nohut, leblebi, dağ armut kurusu, mısır
Gayın :Gelinin erkek kardeşi.
Gayfe :Kahve.
Gayınna :Kaynana.
Gaynata :Kayınbaba
Gaysi :Kayısı
Gazangaşağı :Kurbağa yavrusu.
Gazannık :Çamaşır yıkanılan yer.
Gedebot :Suyun istenilen yöne akması için çekilen set.
Gedil :Kıldan yapılmış büyük çuval
Genğez, genez :Meğer ki
Gesi, geysü, geysi, gevüsü :Arefeden bir gün önceki gün
Gezente :Çok gezen, dolaşan
Gılime :Bağ çubuğu
Gırpık :Halı ilmeğinin fazlalığı
Gıy :Kadınların birbirlerine isimlerini anmadan seslenme şekli.
Gice :Gece
Gicimik :Dilde ekşi ve tuzlu tat bırakma anlamında.
Gilik :Keçi ve koyun dışkısından çıkan tanelere verilen isim.
Gilime :Üzüm sürgünü, filizi, asma
Gilar :Kiler
Gireği :Pazar (gün)
Gireğirtesi :Pazartesi
Goğlaşmak :Dedikodu yapmak
Goğuşmak :Sığırın çiftleşmesi
Golang :Kalın kıl ip.
Gonculuz :İnsanın uyurken üzerine çöken manevi ağırlık.
Gongşu :Komşu
Gopuk :Berduş, serseri
Gosa :Ekin biçmeye yarayan alet
Goyak :Vadi
Gozak :Kozalak
Göde :Normallerine göre büyük olup, eti yenilebilen, meşe pelidini çok seven bir güvercin çeşidi. (Yabani dağ güvercini)
Göğene :Gökyüzü
Göğerme :1-Çürüme 2-Olma
Gök :Olmamış, ham
Görümlük :Görme payı, müjde
Gözer :Kalburun büyüğü
Gumpir :Patates
Gurna :Musluk, çeşme
Gusurannıg :Banyo.
Guşluk :Sabah ile öğle arasındaki vakte verilen isim.
Gutnu :Entari
Guzang :Kuzey
Güccük :Küçük
Güdek :1-Kuyruksuz 2-Ufak boylu,tıknaz.
Gülcan :İp sarma aleti.
Gümlü :Toprak çömlek.
Güyeği, göğeyi :Damat.
H
Hadiğisa :Azarlamak.
Hapanlamak :Avuçlamak, kapmak
Hakgat :Hakikat, hakikaten.
Hamıl :Tane, dane.
Hamsin :İlkbahara yakın kış zamanı.
Hanay :Yüksekçe yapılmış arı barınağı.
Hannes :Yaramaz, haşarı
Hanggı :Hangi
Hangıraya, hangoraya :Nereye
Hapan :Avuç (ölçü birimi olarak kullanılmaktadır)
Harar :Büyük çuval
Harım :Köy ve kasabalarda evlerin önünde altı kuru taş, üstü diken ve Çalılarla çevrili fide, meyve dikilen küçük alan.
Hatıl :Taş evlerin duvarına konulan ağaç
Havas :Heves
Havayı :Hububat ürünlerinin teneke ile ölçülmesi.
Havıt (Havut) :Havuz, ( Bahçe sulamada kullanılan taş ve toprakla çevrili su birikintisi)
Hayla beri :Epeyden beri, uzun zamandır.
Hayşa :Ayşe
Hazağr :Herhalde, tahminlere göre
Hazitmek :Hazzetmek, hoşlanmak.
Hebiç :Annenin çocuğunu sırtına alarak götürmesi
Heğbe :Heybe, içine öteberi konmak için yapılan iki gözlü torba.
Helke :Madeni bakraç
Hevrü :Çabuk (ne soru sıfatı ile kullanılır)
Hımbıl :Anlayışsız, bön
Hindi :Bir çeşit başörtüsü.
Honça :Yeni doğan çocuk için verilen davet hediyesi
Honus :Tepe
Hoyraz :Poyraz.
Hödük :Kaba
Hökele :Ukala
Hömermek :Karşı çıkmak
Höykürmek :Haykırmak, bağırmak
Hursant, Hursanmak :Sefa, sefa sürmek
Hutdu :1 kilogramlık toprak maşa.
I-İ
Iğrıp :Germe ağ.
Ildırım :Yıldırım
Ildız :Yıldız
Ilkı :Davar sağma yeri
Imzık, ımzıt :Mantığa uygun hareket etmeyen
Irbık :İbrik
Iranas :Kağnı yapımında kullanılan ağaç.
Irıhtı :Sesi soluğu kesildi, soluksuz kaldı.
Irgat :İşçi
Irmanı :Ermeni
Ismıcak :İçten pazarlıklı, saman altından su yürüten, sır vermeyen.
Istar :Halı tezgahı.
İddahı :İddia
İddahılaşmak :İddialaşmak, rekabet etmek
İğdiş :Testisleri alınmış hayvan
İkindin :İkindi vakti
İkircik :İki şey arasındaki tutarsızlık durumunda söylenir.
İkiyarcılık :Taraf tutma, hizipçilik
İl :El, yabancı
İlan :Yılan
İlazım :Lazım, gerekli
İledin :Ladin
İleğen :Leğen
İletir :İnce uzun, yumru köklü toprak içinde yetişen yer altı bitkisi. Toprak üstünde çıkanı da vardır. Pişirilmeden yenir.
İli :Ilık
İmiştirmek :Kaynar suyu ılıklaştırmak
İnecek :Merdiven
İni :Kocanın erkek kardeşi
İradiyo :Radyo
İrbehim, İbraam :İbrahim
İsbirte :İspirto.
K-L
Kak :Elma, armut gibi meyvelerin kurusuna verilen isim.
Karamık :Yaprakları ekşi bir çalı türü.
Karık :Sebze tarlasının bölümleri.
Kayınmak :Kaymak.
Keçimen :Kurutulmuş üzüm çeşidi.
Kelengi :Köstebek.
Keniş :Sebze ekilmiş yerleri ayıran tümsek
Kepenek :Çoban giysisi.
Kepennik :Evin altına açılan delik
Kereksindi (kereksinmek) :Üşendi, (üşenmek, bir işi zorlanarak, nazlanarak yapmak)
Keşik :Bir işi sırayla yapmak
Keşir :Havuç
Kırkpare :Renkli bez parçalarının birbirine eklenmesiyle elde edilen örtü.
Kırzet :Önlük
Kıtal :Katil
Kiyniç :Yalçın kayalıkların göğsünde yetişen lezzetli ot.
Kinalı :İnat
Kinit :Anahtar anlamında kullanılır
Kirkit :Halı ilmeklerini sıkıştırmaya yarayan taraklı alet.
Kiyad :Kâğıt.
Koksu :Arefe günlerinde ve üç aylarda yağda pişirilen yağlı ekmek.
Koz :Ceviz, bazen gölge anlamında da kullanılır
Kömbe :Pişirilmiş hamur kabartması.
Köş :Balkon
Kutnu :Kadife kumaştan yapılmış elbise
Külüçe :Toprak kap içinde pişirilen hamura verilen isim.
Küre :Kısır merkep
Kürtün :Bir çeşit eğer.
Lasdik :Lastik.
Laylon :Naylon.
Lığla :Yumuşamış, pelte gibi olmuş.
Löküş :Lüks lambası.
M-N
Mağallak :Ortada kalma, akibeti belirsiz olma.
Mağarlak :Başlı
Malır :Marul
Mapıs :Hapishane
Mavin :Muavin
Maydem :Madem
Maydünüs :Maydonoz
Mayıs :Sığır Pisliği
Menger, meğerem :Meğer, ancak illâ anlamlarında söylenir.
Mehle :Mahalle
Mehli :Kuma
Mehlem :Merhem
Mekeci :Paracı, parayı ve menfeatini seven anlamındadır.
Meres :Kötü yaratık manasında.
Mesel, metel :Masal
Mesnet :Üzerinde yufka açılan alet
Meyre :Büyüklük, ululuk.
Meyinsimemek,meyinsimedi:Beğenmemek, beğenmedi.
Mıh :Çivi
Mıkla :Bol soğan ve kıyma ile yapılan bir yemek türü.
Mıñar :Pınar.
Mısmıl :Doğru dürüst, sanki
Mismil :Kendini beğenmiş
Misir :Mısır
Mışırıklı :Takıntılı
Mıttırık :Küçücük, ufak tefek
Muhana :Bahane
Muharı :Baca
Muşdu :Müjde
Müzümsüz :Lüzumsuz işler yapan.
Naçar :Çaresiz
Nahıl :Nasıl
Napañ? :Ne yapıyorsun?
Nepleyim? :Ne bileyim?
Nekes :Cimri.
Nikbet :Felâket, düşkün manalarında.
Nisteñg? :Ne istersin?
Nörüyoñg? :Ne yapıyorsun, Nasılsın anlamlarında.
Nurayı :Yapmacık davranan.
O-Ö-P
Okka :Eskiden 1.283 gram nispetindeki ağırlık ölçüsü birimidir.
Oklavu :Oklava
Okuncu :Düğüne davet maksadıyla gönderilen hediye
Onnar :Onlar
Oñgmamış :Adam olmamış
Omar :Ömer
Öğendire :Bir ucunda keski, diğer ucunda çivi olan uzun sopa
Öğüç :Önce
Öğümek :Kusmak için ses çıkarmak
Öğüncek :Kendini öven
Ö:lö ! :Hayret ifadesi
Önğme :Gözetlemek
Öngüç :Önce
Övcelemek :El içinde sıkarak ufalamak, gezdirmek.
Öyne :Öyle
Palaz :Kuş yavrusu, genç keklik
Pambık :Pamuk
Pardı :Toprağın dökülmemesi için dama döşenen ağaç ve tahta parçaları. Dam saçağı
Peşgir :Havlu
Pırlak :Topaç
Pür :Ardıç ağacının yaprağı
Püsgüvüt :Bisküvi
S-Ş
Sabın :Sabun
Sahtiyan :İşlenmiş deri
Sallancık :Salıncak
Salma :Bağ çubuğunun toprağa gömülerek çimlendirilmesi.
Samırdanmak :Söylenip durmak.
Samıt :Salak,geri zekalı
Sarış :Sarnıç
Saycak :Sacayak
Selcik :Lafını bilmeyen, geveze ve sulu insanlar için yakıştırmadır.
Semen :Sersemlemek
Senit :Hamur tahtası
Sırkat :Dağda yakalanan küçükbaş hayvanlar için alınan vergi.
Sıdmak :Patlamak
Sıklat :Ruhi sıkıntı
Sıracalı :Boğazda urlar çıkmasına ve bedenin bazı taraflarında yaralar
açılmasına yol açan hastalığa yakalanmış kişi.
Sındı :Makas
Silbiç :Beşiklerde bulunan çocukların hacetlerinin toplandığı
Topraktan yapılma lazımlık denebilecek araç.
Sigge :Hayvan bağlamak için yere çakılan demir
Solgu :Dibekte buğday dövmeye yarayan alet
Sındı :Makas
Songura :Sonra
Sorguç :Ağaçtan yapılan tokmağa benzer aletin adı.
Sömeşik :Uyuşuk
Susek veya susak :Su kaynaklarında veya pınarlarda gelip geçenin su içmesi için hayır amacıyla tahtadan yapılmış su tası.
Sübek veya sibek :Beşiğin altına konan çömlek, höllük.
Süksün :Ense
Sümesiye,sümeye,sürsümeye:Boş yere, boşu boşuna
Şalga :Tatlı turp.
Şam :Çam
Şavk :Işık
Şemşe :Şemsiye
Şıranha,şırana :Pekmez yapmak için üzümün suyunun çıkarıldığı yer.
Şişek :Bir yıllık kuzu
Şivşiklemek, şivşitleme :Kışkırtmak.
T-U-Ü
Tat :Dilsiz
Tavsur :Resim
Teber :Çapa cinsinden enli ağızlı bir ziraat aleti.
Tellik :Takke
Tesbık :Tespih
Tevek :Üzüm yaprağı
Teygin :Filiz
Tipildemek :Korkmak
Tokurcak :Çamaşır yıkamada çamaşıra vurularak durulamaya yarayan odundan yapılmış yassı alet.
Tomafil :Otomobil
Tomana :Ayı yavrusu
Topukdüğesi :Üç yaşında dana
Tök :Dik, anlaşılmaz, kendi halinde insan anlamındadır.
Tufran :Topraktan yapılmış yayık aleti.
Tutak,tutağı :Tutar yer, daimi iş
Tükya :Güzel kokulu bir kır çiçeği
Ucutmak :Soğutmak, korkutmak
Uğra :Unun kepeği
Utaşmak :Birine yetişmek.
Uylamak :Çatmak
Ülübe,ülübü :Fasülye
Ütmek :1-Oyunda kazanmak 2-Yakarak temizlemek
Üzlük :Toprak kap
V-Y-Z
Velesbit :Bisiklet
Verese :Mirasçı
Virmek :Vermek
Vurgun :.......’e âşık
Vurulmak :Birine âşık olmak.
Yağlık :Mendil
Yağırteken :Kertenkelenin bir türü
Yağlık :Mendil
Yakım :At
Yalak :1-Ciddiyetsiz 2-Küçük çukur
Yalınğız :Yalnız
Yamdınasıca :Yalvarıp yakaran durumuna düşmüş olma.
Yanağara :Onulmaz yara, dert, hastalık. (Kanser gibi hastalıklar için)
Yarması :Dövülmüş buğday yemeği
Yavşan :İlaç yapımında kullanılan yabani bir otun adı.
Yazmak :1-Yazmak 2-Sermek
Yılan bıçağı :Genellikle bahar mevsiminde çıkan bir ot çeşidinin adı.
Yinğişmek :Güreşmek
Yoğusa :Yoksa
Yolak :Patika yol
Yumak :Yıkamak
Yunğ :Yün
Yuvak :Toprak sıkıştırmaya yarayan silindir şeklindeki taş
Yuvamak :Damı taşla sıkıştırmak
Zabdıya :Zaptiye,asker
Zavrak :Pencere.Bazı köylerimizde balkon manasında nadiren kullanılır.
Zemheri :Kışın en şiddetli zamanı.
Zeyin :Zihin
Zırdal :Kaba,heybetli
Zimbit :Zifiri karanlık.


Yukarıdaki bilgiler; Araştırmacı Yazar Ali Ulvi ÜLKER'in "KÜLTÜR DİLİYLE BOZKIR" adlı kitabından alınmış olup, web sitemiz için güncelleştirilmiştir.

Hiç yorum yok: